Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

13 Mayıs 2015 Çarşamba

Uganda'ya Selamlar



          Bu yazımda daha önce bahsettiğim Ugandalı öğrenciyle yaptığım röportajı anlatmayı düşünüyorum. Röportajımız zevkli geçti umarım siz de zevkle okursunuz.
İsminizi öğrenebilir miyiz?
-Yusuf Mugoya.
Hangi ülkeden geliyorsunuz?
-Ben Afrika'nın incisi Uganda'dan geliyorum.

Biraz Uganda'dan bahseder misiniz?
-Öncelikle Uganda Doğu Afrika'da bulunuyor ve komşuları kuzeyde Güney Sudan var, batıda Demokratik Kongo Cumhuriyeti, doğusunda Kenya, aşağısında Tanzanya ve Ruanda bir de Victoria Gölü var. Bu göl dünyanın ikinci büyük gölüdür.
Uganda'nın konum olarak önemi nedir?
-Uganda güzel bir yer, Victoria Gölü'nün bir kısmı burada, Nil nehri Uganda'dan başlayıp Mısır'a doğru gidiyor. Ekvator çizgisi tam ortasından geçiyor bu yüzden Uganda'nın iklimi çok güzel ne çok sıcak ne çok soğuk 15 ile 28 derece arası yemyeşil bir ülke.
Kurak değil o zaman?
-Hayır, yemyeşil bir ülke bol yağmur alıyor, tropikal bir ülke olduğu için her türlü meyveyi bulabilirsiniz. Uganda'nın nüfusu 35 milyon, % 35'i Müslüman ancak bu bilgiyi internette ararsanız doğrusuna ulaşamayabilirsiniz çünkü hükümet Hristiyan olduğu için Müslüman nüfus hakkında yanlış bilgi veriliyor.
soldaki Muhammed sağdaki Yusuf
Türkiye'ye ne zaman geldiniz?
-2007 yılında geldim. Kayseri Mustafa Germirli Anadolu İmam Hatip Lisesi'ne başladım.
Siz de Kayserililerdensiniz yani?
-Evet ben de Kayseriliyim.
Ticareti öğrendiniz mi (gülüşmeler)?
-Tabi tabi çok iyi. Ve şuanda İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim.
Peki Türkiye hakkındaki izlenimleriniz neler?
- Türkler çok iyi insanlar, sıcakkanlı ve misafirperverler. Bu yönden çok güzel böyle devam etmelerini umuyorum. Yalnız dünyaya açılmanız lazım. Özellikle ilk geldiğimizde bizi tanımıyorlardı, çocuklar bizden kaçıyorlardı. Ama Türkleri çok seviyoruz İslam dünyası için Müslümanlar için Türkiye çok önemli bir konuma sahip.
Türklerin Ugandalılara benzeyen yönleri var mı? 
-Ugandalılar çok sıcak insanlar Türkler de sıcak ve misafirperver insanlar bu konuda çok benziyorlar.
Farklı gördüğünüz alışamadığınız bir şey var mı?
-Ben 8 senedir buradayım artık her şeyine alıştım. Yemeklerinden başlayıp geri kalan her şeye.
Acıyı da seviyor musunuz?
-Çiğköfteyi de her türlü acıyı da yerim. Ama yeni gelen arkadaşlar Türkiye'nin havasını çok soğuk buluyorlar. Bazıları soğuktan dolayı alışamıyorlar. Bir de bazı yemekleri yiyemiyorlar. Mesela ben ilk geldiğimde pideyi hiç yemiyordum çok garip gelmişti ama alıştım. Dil de çok önemli ilk geldiğimde çok sıkıntı çekmiştim bir sene Türkçe hazırlık sınıfı okudum fakat akademik dil ile sokakta konuşulan dil farklı. Onun için dil konusunda biraz problem çekiyoruz, öğrencinin başarılı olabilmesi için o dili kavraması lazım. Mesela ben ilahiyat okuyorum dersler çok ve ağır Türk bir öğrenciye zor gelirken yabancıya nasıl zor gelmesin?
Uganda'ya ne sıklıkla gidiyorsunuz, ailenizi ziyarete gidebiliyor musunuz?
-Evet, elhamdülillah ben her yaz gidebiliyorum ama bazı arkadaşlarımız geliyorlar fakat ülkelerine beş sene üç sene gidemiyorlar.
Beyaz insanlar Afrika'ya ilk gittiklerinde Afrikalıları köleleştirmişler bu yüzden beyaz insanları sevmiyorlarmış, şimdi beyazların imajı nasıl?
-Şöyle genel bir cevap vereceğim: Türkler olarak dünyanın tümüne gitmeniz gerekir. Özellikle Afrika'ya daha çok gitmeniz lazım. Oradaki insanlara Müslüman olduğunuzu ve onları düşündüğünüzü, onlarla kardeş olduğunuzu göstermeniz lazım. Biz anlatıyoruz ama yetmiyor sizin de gitmeniz gerek. Afrika'yı uzak gibi gibi görüyor, gitmek istemiyor olabilirsiniz ama gerçekten oraya gitmenizi engelleyecek hiç bir şey yok, korkunç bir şeyler yok.Beyaz insan diniyle geldi ve bizi sömürdü, insanlar bilinçli olmadıkları için bunları görmüyorlar. Çoğu insan Afrika'ya gitmekten korkuyor ama öyle değil, insanlar sizi bekliyor. Biz kardeşiz ve oradaki kardeşlerinizi hatırlayın.

          Konuşmamızda genel olarak bunları konuştuk. Yusuf arkadaşımız bize bir kaç hatırasından bahsetti. Mesela Türkiye'deki tokalaşma adabıyla Uganda'daki farklıymış biz başımızla tokalaşmayız diyor bunu Türkiye'de öğrenmiş ülkesine döndüğünde bazen unutup  o şekilde tokalaşıyormuş çevresi şaşırıyormuş. Yine mesela başımızla yaptığımız 'hayır' işareti onların ülkesinde 'evet' anlamına geliyormuş, bir gün Uganda'dayken taksi durayım mı diye ona işaret vermiş Yusuf da  hayır anlamında başını sallayınca taksi durmuş tabi.
          Bu arada konuştuğumuz Afrikalı arkadaşların hepsinin sıcakkanlı ve hoşsohbet olduğunu belirteyim. Konuşmaya başladınız mı hemen bir sohbet gelişiyor. Son olarak bize vakit ayırıp sorularımıza cevap veren Ugandalı Yusuf ve Gineli Muhammed Arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum .  














2 yorum:

  1. "biz kardeşiz ve oradaki kardeşlerinizi hatırlayın" ne içten ve samimi bir cümle...

    YanıtlaSil
  2. sohbet esnasında da ne kadar samimi olduklarını fark ediyorsunuz.

    YanıtlaSil